Amerika Birleşik Devletleri Hollywood aracılığıyla ve dev
dağıtım şirketleriyle sinema sektörünü domine ettiği gibi devasa askeri gücü
sayesinde de kendisinden binlerce kilometre uzakta olan ülkelerdeki savaşlara doğrudan veya dolaylı olarak müdahil oluyor.
Bilmeyenler için kısaca hatırlatmakta fayda var; Sovyetler
Birliği 1979 yılında Marksist Afgan
hükümetinin daveti üzerine Afganistan’a girmiş ve mücahitler ile savaşmaya
başlamıştır.Ancak mücahitler Sovyetleri frenlemek isteyen birçok ülkeden destek
almış ve Sovyetler yaklaşık 15 bin askerini bu savaşta kaybetmiştir.
Charlie Wilson’s War filmi de Afganistan’da yaşanan bu
mücadelenin Amerika ayağına odaklanıyor.Hollywood’un bol ödüllü
yönetmenlerinden Mike Nichols’un yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerinde
Tom Hanks,Julia Roberts ve Philip Seymour Hoffman yer almaktadır.2007 yapımı
film Teksaslı Kongre üyesi Charlie Wilson’un yaşadıklarından beyaz perdeye
uyarlanmış.
Charlie Wilson kafası çalışan,alkol ve kadın düşkünü olarak
nitelendirilebilecek bir senatördür.Afganistan’da Sovyet zulmü altında yaşamak
zorunda olan insanlara savaşmaları için zengin bir bayan arkadaşının
tavsiyeleri ve desteklemesiyle milyonlarca dolar değerinde silah sağlar.Tabi
bunu yaparken filmde Amerikan Kongresinin grift sayılabilecek çalışma sistemini
de görürüz.Amerian desteğiyle Rusları perişan eden mücahitler Sovyetleri
ülkeden çekilmeye mecbur eder.Silahlar için milyon dolarlar temin eden Charlie
Wilson Afgan halkının eğitimi için para istediğinde ise 1 dolar bile bulamaz.Bu
da Amerika içinden Amerikan sistemine güzel bir göndermedir.
Filmin büyük çoğunluğu Charlie Wilson’ın Afgan mücahitler
için yaptığı görüşmeler,toplantılar,yurtdışı seyahatlerle geçmektedir.Filmin
süresi ise bu uzun hikayenin hakkını vermede biraz kısa kalıyor.Film kült
filmler arasında gösterilecek kalitede değil belki ama Amerika içinden Amerikan
sistemine yaptığı eleştiriler bakımından izlenmeye değer.
Filmin anlatım dili ile ilgili olarak da şunu eklemek yerinde
olacaktır.Tom Hanks bu filmde Er Ryn’ı
Kurtarmak ve Yeşil Yol filmlerinden farklı olarak biraz daha sitcom tarzı bir
anlatım dilinde karşımıza çıkıyor.Film binlerce insanın yaşamını yitirdiği bir
savaşı konu alıyor ama Charlie Wilson karakterinin etrafı seksi kadınlar,eğlence
partileri,aşırı tüketilen alkol ile çevrilmiş durumda.
Tahmin edileceği gibi filmin çatışma noktasında ise Ruslar
var.Sovyetler ile ilgili iyi bir kelime dahi geçmiyor.Trajikomik olan ise
Amerikan devletinin Sovyetlerle savaşırlarken milyonlarca dolarlık silah
verdiği ve eğittiği Afgan mücahitler şuan Amerika’nın gözünde bir numaralı
terörist olmaları.Amerikan çıkarları söz konusu olduğunda dost ve düşman
kavramları arasındaki çizgi bu kadar ince.
Son olarak Kongre üyesi Wilson’un sözleriyle bitirelim:
"Bu filmde
gördüğünüz herşey yaşandı. Yaşanan herşey harikaydı, ve dünyayı değiştirdi.
Fakat sonunda her şeyi mahvettik." - Charlie Wilson.