Kadın-Erkek arasındaki her alanda süregelen ilişki çoğu zaman kadın erkek eşitliği tartışmasına takılır kalır. Ve bu tartışma bir şirkette kaç bayan çalışanın olduğundan mecliste hangi partinin kaç milletvekili olduğuna kadar bir çok alanda sürer gider..
Sinema tarihinde kadın hikayelerini anlatan bir çok film
yapıldı.Türk Sineması ise kadın sorunlarını daha çok kırsal kesimde yaşayan
kadınlar üzerinden anlattı.Çoğu zaman da kadını toplumda ‘öteki’ olarak
resmetti.
Bir tiyatro uyarlaması olan 1983 yapımı Şalvar Davası
filminin yönetmen koltuğunda ‘Tosun Paşa’, ‘Davaro’, ‘Orta direk şaban’ , ‘Çarıklı
Milyoner’ gibi Türk Sinemasının
demirbaşları sayılabilecek birçok filme imza atan Kartal Tibet oturuyor. Filmin
başrollerinde ise Şener Şen ve Müjde Ar var. Filmin süresi 90 dakika.
Filmin konusu kısaca şöyle; Elif(Müjde Ar) köydeki evini
satmak için bir aylığına işten izin almış ve artık şehirli-uygar olmuş bir
duldur. Köye evini satmak için gelmiştir ama köydeki kadınların çektiği
sıkıntıları görünce onlara yardım etmeye çalışır ve onları kocalarına ve Ömer
ağaya(Şener Şen) karşı örgütler.Zira kocaları hiçbir iş yapmamakta ve sürekli
eşlerine çocuk doğurtmaktadırlar.Medeniyet görmüş Elif kız doğum kontrolünden,prezervatif
kullanımına,kocaları üstlerine geldiğinde çıngırak çalmaktan,tüfekli savunma
yapmaya kadar bir çok yöntemle köyün erkeklerini doğru yola getirmeye
çalışır.Köyün ağası(Şener Şen) sürekli erkeklerin aklına girip Elif kızın işine
taş koysa da Elif kız örgütlediği köyün kadınlarıyla birlikte amacına ulaşır.
Türk Sinemasında kadın genellikle namus,aldatma,tecavüz gibi
kavramlarla bir tutuldu.Şalvar Davası kadınların yatak odalarında erkekleri
veto etmesiyle ortaya çıkan trajikomik durumları resmediyor.Ömer ağa’nın Köyün
kadınlarının yatak ambargosunu delmek için şehirden iki orospu(bir başka
deyişle seks işçisi,ya da hayat kadını) getimesi(Kadını kadınla yola getirmek),Kadınların
Elif’in evine cephe kurmasıyla erkeklerin bir komün(kimi yemek yapar kimi çocuk
bakar-Şener Şen’in yağ satarım bal satarım oynadığı sahneler yine komedi)
oluşturup orda yaşamaya çalışmaları ilginç enstantaneler sunuyor.Halil Ergün’ün
canlandırdığı şehirli makinist karakteri
sağ duyulu medeni erkek tipini simgeliyor.
Film tiyatro oyunundan uyarlandığı için midir bilinmez ama
teatral bir kimliğe sahip.Hep bir ağızdan senkronize konuşmalar,senkronize
hareketler bir tık öteye gitse müzikal bir oyuna dönecek gibi.
Şener Şen’e burada ayrıca değinmek lazım.Filmde Şener Şen
göründüğü anda güvendiğiniz bir futbolcunun ayağına top gelince nasıl
rahatlarsanız burada da yüzünüzü hemen bir tebessüm kaplıyor.(saçma sapan bir
benzetme oldu galiba)Mobilete binme sahneleri,Elif kiremit aktarırken onu
dikizleme sahnesi,kendi karısının başına örtü örtüp ‘aha şimdi elif oldu’ diye
yürümesi ve daha bir çok sahne..
Film istenildiği ve örgütlenildiği zaman kadınların neleri
başarabileceğine küçük bir örnek sadece.Kadına karşı şiddete dair bir çok haber
okuduğumuz şu günlerde umarız kadın toplumda hak ettiği yeri alır ve kadına
şiddet haberlerinden kadınların başarıları haberlerine geçiş yaparız.
türk komedi filmlerinin arasında bir kült..
YanıtlaSil