18 Nisan 2013 Perşembe
İŞTE BİZİM HİKAYEMİZ : ZÜĞÜRT AĞA
Ne diyordu Yeni Türkü grubu bir şarkısında "ya içindesindir çemberin ya da dışında yer alacaksın", işte çemberin içinde kendine yer bulamayanların filmidir züğürt ağa. Düzene ayak uyduramayan ağa da olsa kaybetmeye mahkumdur. Sisteme ayak uyduranlar ise şark kurnazlığı yapan kekeç salman gibi bir hilebaz da olsa üçer beşer atlayarak yükselir basamakları. Senaristliğini Yavuz Turgul'un yönetmenliğini ise Nesli Çölgeçen'in yaptığı 1985 yapımı Züğürt Ağa filminin başrollerinde Şener Şen( Ağa), Erdal Özyağcılar (Kekeç Salman), Füsun demirel(Ağanın karısı), Can kolukısa( Kahya) oynamaktadır.142 dakika olan film 1986 yılı Altın Portakal film festivalinde aralarında en iyi senaryo,en iyi yardımcı kadın oyuncu ve en iyi müzik kategorisi de olmak üzere birçok dalda ödül almıştır.
Filmin konusu ise şöyledir; Doğuda bir köyde onlarca insana iş ve ekmek veren ağa, ekip biçtiği topraklardan hava şartlarından dolayı istediği verimi bir türlü alamaz ve daha önce köyden şehire giden ve yaptıkları ticari faaliyetler sonrası maddi olarak sınıf atlayan eski dostlarının da teşvikiyle -ki bunda buğdayları çalıp kaçan ve ağayı zor durumda bırakan marabalarının da payı büyüktür-köyü satar ve İstanbul'a gelir.Kan kardeşinin evinde bir süre ailesiyle birlikte kalan ağa cebindeki parayla bakkal işine girer.İşten anlamaması ev ahalisinin dükkanı adeta soyması vs. sebeplerle dükkan batar.Ağa İstanbul'daki köylülerinin aklına uyarak domates işine girer.Ama yine işten anlamaması ve türlü aksilikler nedeniyle işi batırır. Ağa bundan sonra seyyar arabayla sebze satmaktan küçük bir kasa üzerinde limon satmaya park park dolaşıp balon satmaktan çiğ köfte satmaya türlü işlere girer çıkar.O vakti zamanının anlı şanlı bilmem kaç marabayı bir emriyle titreten ağası filmin sonunda kirasını ödeyemeyen,karısından ve çocuklarından ayrı ve elindeki tepsiyle kıvırta kıvırta çiğköfte satan bir adama dönüşmüştür.
Film Türk Sinemasının seks filmleri furyasından sonra salonlara tekrar tüm yaş ve cinsiyetten insanı çekmeyi başarmıştır.1980 askeri darbesinden sonra ülkede toplumsal sınıflardaki değişim filmde kendini gösterir. Sistem o hale gelmiştir ki aslanı kediye boğdurtmaktadır.Köyde radyo ve televizyonun olmadığı evde Hz.Ali'nin hayber'i fethi menkıbelerini dinleyerek mutlu olan ağa,İstanbul'da tüm enerjisini para kazanmaya vermiştir.Şehre göçle adetler ve yaşantıda da türlü değişimler olmuştur.Köyde yerde yenen yemekler şehre gelince masada yenir olmuş,çocuklar ağadan artık tadelle almak için para ister hale gelmiştir.Araya mizahi sekanslar da serpiştirilen ağır bir dramdır aslında Züğürt ağa'nın hikayesi,ve onun hikayesi aslında bizim hikayemizdir.Çekilen fotoğraf Türkiye'nin fotoğrafıdır.İyi seyirler..(İMDB:8,2)
SAMET KOÇ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder