29 Mart 2013 Cuma

7 Dalda Oscarlı Bir Film: Arabistanlı lawrence


    Bu yazıda 1962 yapımı Arabistanlı Lawrence orjinal adıyla”Lawrence of arabia” filmini analiz edeceğiz. Başrollerini Peter o’toole(lawrence-Tudors dizisinde 8.henry’le yıldızı bir türlü barışmayan Papa rolünde izlemiştik),Alec Guinness(Prens Faysal),Jack Howkins(İngiliz General),Omer Sherif(Şerif Ali) Anthony Quinn(Ebu Tayyip) paylaşıyor.Film 1963 yılında en iyi film de olmak üzere 7 dalda Oscar almıştır.Ayrıca Amerikan Ulusal Film arşivince koruma altına alınmıştır.Yönetmenliğini David Lean’ın yaptığı filmin müziklerini ise Maurice Jarre yapmıştır.Filmin süresiyse 216 dakikadır.

    Filmin konusuysa şöyledir; İngilizler,Hindistan’a giden yolun güvenliğini sağlamak,petrol bölgelerini ele geçirmek ve Süveyş Kanalının güvenliğini tam olarak sağlamak için Türkleri Arabistandan atmak derdindedirler. Bunu da Arapları bağlı bulundukları Osmanlı devletine karşı kışkırtarak yapmaya çalışırlar.İngilizlerin bu amacını ise o zamanlar teğmen olan Lawrence gerçekleştirecektir. Lawrence,Şerif Hüseyinin oğullarından Prens Faysalla buluşur ve onun adamları ve kışkırtılan daha birçok kabilenin adamlarıyla -ki bunlar bedevidirler-çok stratejik bir yer olan Akabe’yi ele geçirir ve Kahirede bulunan İngiliz generali Allenby’den altın ve silah yardımı ister. Allenby, Lawrence’ın istediklerinin sadece bir kısmını verecektir.

     İngiliz hükümeti Lawrence’ı ve Arapları bir kukla gibi oynatır. Fransayla gizli antlaşmalar yapar.Lawrence’ın ve Prens Faysalın(ve tüm isyancı arapların) hayalini kurdukları tek bir bayrak altında toplanmış bir Arap devleti asla var olmayacaktır. Araplar ve Lawrence büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır ama yapacak bir şey de yoktur.Arabistan yarım adasında Lawrence’ın hayal ettiğinin tam tersine birçok küçük Arap devleti kurulacaktır.
Filmde Araplar barbar,açgözlü ve vahşi olarak gösterilirken;Türkler,esirlerine işkence eden,çekilirken köyleri yakıp yıkan masum insanları öldüren insanlar olarak tanıtılmışlardır.Türkler filmde o kadar kötü yansıtılır ki Araplar taşınamayacak kadar ağır durumdaki yaralılarını Türklerin onlara çok kötü muamale etmelerinden korktukları için kendi elleriyle öldürmektedirler.

      Filmin temaları ise pek tabii olarak; çöl,bedeviler ve onların yaşantısı,develer,Kahire-Şam gibi şehirlerdir.Filmde tek bir kelime bile Osmanlı devletinden bahsedilmezken onun yerine sadece “Türk”kelimesi kullanılmıştır.

   Gerçek hayatta ise; o gün Osmanlı devletine ayaklanan asilerin başı durumundaki Şerif  Hüseyin(Haşimi sülalesi) Kıbrıs’ta -bir nevi sürgün olarak- Osmanlı devletine karşı ayaklandığı için pişmanlıklar içinde ölmüştür.Filmde izlediğimiz Prens faysal ise çok kısa bir süre Suriye kralı olarak kalmış ardından Fransızların Suriyeyi işgali nedeniyle oradan alınıp Irak kralı yapılmış ama orada da umduğu rahata erememiş ve basit bir ameliyat için yattığı hastaneden ölüsü çıkmıştır.Faysalın kardeşi Abdullah ise Ürdün kralı yapılmıştır ancak 1951 de Kudüs’te kurşunlanarak öldürülmüştür.Haşimi ailesi hayal ettiği Arap krallığına ulaşamadı,ayrıca yüzbinlerce Türk askerinin hayatını kaybetmesine neden oldu.İngilizlerin o gün çizmiş olduğu sunii sınırlar bugün dahi birçok ülkenin arasında mevcut olan gerginliklerin ve anlaşmazlıkların temel sebeplerinden biridir.
SAMET KOÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder